TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi 2023 - Yatırımcı İlişkilerinde Dönüşen Trendler

Zirve videolarını izlemek için görsele tıklayınız.

Açılış Konuşmaları

“Yatırımcı İlişkilerinde Dönüşen Trendler” temasıyla bu yıl 12. kez düzenlenen ‘TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi 2023' açılış konuşmalarıyla başladı.

TÜYİD Yönetim Kurulu Başkanı Başak ÖGE ve Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Ali İhsan GÜNGÖR açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.

TÜYİD Başkanı Başak ÖGE

Başak ÖGE'nin açılış konuşmasını izlemek için görsele tıklayınız.

Yatırımcı ilişkileri alanında değer üretmek ve yatırımcı ilişkilerine dünya standartlarında başarı sağlamak adına 14 senedir bu alanda çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini belirten TÜYİD Yönetim Kurulu Başkanı Başak Öge şu ifadelerde bulundu: “TÜYİD olarak, bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılı gururunu paylaştığımız Zirvemizde, yatırımcı ilişkilerinde dönüşen trendleri ele alıyoruz. 2022 yılında başlayan yüksek halka arz performansının, 2023 yılında da sürdüğünü ve sermayenin tabana yayılmasının bir göstergesi olarak, 2022 sene sonunda 6,7 milyon olan bakiyeli yatırımcı sayısının, 2023 Aralık başı itibarıyla 11 milyona yükseldiğini görüyoruz. Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren yabancı yatırımcı sayısındaki yükselme de memnuniyet verici. Tüm bu gelişmelerin, şirketler ve yatırımcılar arasında köprü rolünü üstlenen yatırımcı ilişkileri ekiplerinin önemini bir kez daha vurguladığı kanaatindeyim.”

Başak Öge konuşmasında ayrıca Yatırımcı İlişkilerinin gelecek perspektifine bakıldığında sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve yapay zeka konularının ön plana çıktığını vurguladı.

TÜYİD olarak, sürdürülebilirliğin, sermaye piyasalarının geleceğinin en önemli unsurlarından biri olarak görüldüğünü söyleyerek konuşmasına devam eden Öge şunları söyledi: “Bu doğrultuda, 4 yıldır düzenlediğimiz ve sürdürülebilirlik alanındaki en önemli etkinliklerden biri haline gelen Sürdürülebilir Yatırım Zirvesi'ni bu sene Ekim ayında yerli ve yabancı, alanında uzman pek çok konuşmacı ile fiziki olarak gerçekleştirdik.”

TÜYİD Başkanı Başak Öge, Yatırımcı İlişkileri profesyonelleri tarafından uzun zamandır beklenen ve MKK tarafından sağlanan “Yatırımcı Bilgi Raporu”na bakiye bilgisinin eklenmesine yönelik, Eylül ayında duyurulan düzenleme sebebiyle Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul ve Merkezi Kayıt Kuruluşu'na teşekkürlerini iletti. Bu düzenleme ile payları Yıldız Pazar'da işlem gören şirketlerin artık yılda 4 kez yatırımcı pay adet bilgilerine ulaşabildiklerini belirtti.

Başak Öge konuşmasını aşağıdaki şekilde sonlandırdı: “TÜYİD şu an 103 kurumsal üyesiyle, Borsa İstanbul piyasa değerinin %75'ini temsil ediyor. Sermaye piyasalarımızın önde gelen sivil toplum kuruluşları arasına girmenin gururunu yaşıyoruz. Bu süreçte bizleri destekleyen tüm düzenleyici kuruluşlara, değerli üyelerimize, yüksek istişare konseyimize ve geçmiş yönetim kurullarımıza teşekkürlerimi sunuyorum.”

 
Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Ali İhsan GÜNGÖR

Ali İhsan GÜNGÖR'ün açılış konuşmasını izlemek için görsele tıklayınız.

Konuşmasına, “Bir ülkenin gücünü, refahını ve geleceğini, o ülkedeki şirketlerin köklülüğünün sağladığını” söyleyerek başlayan Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Ali İhsan Güngör sermaye piyasalarımıza ilişkin bazı rakamları paylaştı. 2022 yılında gerçekleşen 42 yeni halka arzda toplam $1 milyarın üzerinde; 2023'de ise şu ana kadar gerçekleşen 50 şirket arzından yaklaşık $3,5 milyar fon girişi sağlandığını belirtti. BIST'de 533 halka açık şirketin toplam piyasa değeri olan $330 milyar dolar civarında büyüklüğün ise Türkiye milli gelirinin yaklaşık %35'ine denk geldiğinin altını çizerek; burada önemli bir potansiyel olduğunu, bu oranın OECD ülkelerinde %70'lerin üzerinde hatta kimi ülkelerde %100'e yakın olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye'de hala sermaye piyasalarının derinleşmesi ve daha fazla şirketin halka arzlarla, banka kredilerine alternatif önemli finansman kaynağı yaratabileceğine dikkat çekti. Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Ali İhsan Güngör ek olarak şirket tahvil ihraçlarıyla da 2023'de 600 milyar TL'nin üzerinde şirketlerin kaynak temin ettiğini belirtti.

Güngör sözlerini şu şekilde tamamladı: “Yatırımcı ilişkileri, şirketlerin yabancı ve kurumsal yatırımcılara erişmesinde çok önemli bir role sahip. Sermaye Piyasası Kurulu olarak, yatırımcı ilişkilerini bir anlamda yurt dışındaki elçilerimiz, temsilcilerimiz olarak görüyoruz. Ülkemize yabancı sermayenin yönlendirilmesinde yatırımcı ilişkileri önemli bir rol üstlenmektedir.”

 
Oturum 1: CEO Gözüyle

Oturum 1'i izlemek için görsele tıklayınız.

Açılış konuşmalarının ardından Koç Holding Yatırımcı İlişkileri Koordinatörü ve TÜYİD Yönetim Kurulu Üyesi Nursel İlgen moderatörlüğündeki “CEO Gözüyle” başlıklı ilk oturum, Anadolu Efes CEO'su Can Çaka, Şişecam CEO'su Görkem Elverici, ÜNLÜ&Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mahmut Ünlü, Garanti BBVA Yönetim Kurulu Üyesi & CEO'su Recep Baştuğ ve Teknosa CEO'su Sitare Sezgin'in katılımlarıyla gerçekleşti.

Toplamda 16 milyar dolar piyasa değeri ve yaklaşık 66 bin çalışan sayısına sahip şirketlerin kıymetli CEO'ları ile hem değişen trendleri nasıl yönettikleri ve gelecek projeksiyonları irdelendi hem de yatırımcı ilişkilerinden beklentileri mercek altına alındı.

Anadolu Efes CEO'su Can Çaka, Türkiye ve yurt dışında 750 milyon tüketiciye ulaşmanın verdiği gözlem gücüyle şu ifadeleri kullandı: “Tüketici alanındaki trendleri önemsiyor, değişime ayak uyduruyoruz. Tüketicinin kendini ödüllendirmesi son dönemde en önemli dönüşüm olarak önümüze çıkıyor. Daha farklı hissettiren, farklı sonuçlar sunan markalardan olmak önem kazanırken, global standartlara ulaşmak için bizler de tüm nesillerin beklentilerini ve alışkanlıklarını takip ediyoruz.”

Yatırımcı İlişkileri tarafında CEO ve CFO'ların da etkin rol alarak ekibin bir parçası olmalarının önemini vurguladı. Sayısı artan bireysel yatırımcılardan gelen taleplerin, farklı sorumluluklar getirdiğini de gözlemlediklerini belirtti. Son dönemde katıldıkları yatırımcı toplantılarında, makro ekonomi ve sürdürülebilirlik konularının öne çıktığını ekledi.

Şişecam CEO'su Görkem Elverici ise 4 kıtada 14 ülkede sürdürülen faaliyetleri üzerinden yaptığı değerlendirmelerde şunları dile getirdi: “Rakamların değil trendlerin işimizi değiştirdiği bir dünyaya evrildik. 6 ay önce yaptığımız tüketim analiziyle, bugün yaptığımız analizler asla stabil değil. VUCA dünyasından BANI dünyasına geçildiği konuşuluyor. Ancak bunda bile mutabık olamadığımız bir dönemde kaygıların ön plana çıktığını görüyoruz. Günümüzde yaşadığımız her deneyimin -eşsiz, tek ve ilk kez- olduğu gerçeğiyle, operasyonel verimlilik, talep ve tüketim analizleri gelişmiş matematiksel ve ekonometrik yapay zeka destekli modellerle yapılsa da; özellikle öne çıkan kaygının etkin yönetimi için insan beyni hala kritik bir role sahip.”

Yatırımcı ilişkilerinin en temel rolünün hikaye oluşturma ve hikaye anlatma olduğunu söyleyen Görkem Bey, artan bireysel yatırımcıların etkisinde yatırımcı ilişkilerinde kurumsal ve bireysel bir segmentasyona gidilmesini öngördüğünü belirtti. Yatırımcıdan alınan geribildirimlerin şirket stratejisine katkısını vurguladı. “Alınan tüm yönetsel kararlarda, Yönetim Kurulu seviyesinde ‘Yatırımcı buna ne der?' ve ‘Sürdürülebilirlik konusunda Şirket olarak ne yaptın?' sorularının önceliklendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

ÜNLÜ&Co Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Mahmut Ünlü ise genel sermaye akışlarında yaşanan trend dönüşümleri ile başladığı sözlerinde şunlara yer verdi: “Son 3-4 yılda tüm dünyada bireysel yatırımcıların sayısı yükseliş göstermekte. Pandeminin ve teknolojik gelişmelerin sonucunda, bireysel yatırımcıların bu alanlara yöneldiğini söylemek mümkün. Türkiye özelinde ise kendilerine alternatif ve daha yüksek getiri arayan yatırımcılar bu artışta etkili oldu. Ülkemizde yerli yatırımcı sayısı yükselirken yabancı yatırımcının toplam içindeki payı azaldı. 2005-2020 yılları arasında %60 üzerinde seyreden yabancı payı şu an %32-33 seviyelerinde. Ülkemize 2010-2023 yılları arasında ortalama yıllık 11-12 milyar USD civarında yabancı sermaye girişi olduğunu söyleyebiliriz. Gelen sermayenin %60'ı Avrupa, %20'si ise Asya kaynaklı. Son dönemde ise yabancı sermaye dağılımında, gayrimenkulün payını artırdığını gözlemliyoruz.”

Mahmut Ünlü, bireysel yatırımcıya yönelik olarak yatırımcı ilişkileri tarafında farklı dijital altyapıların kullanıldığı alternatiflere yönlenme öngördüğünü belirtti. Yatırımcıların finansal okur yazarlığı konusunda da halka açık şirketler ve yatırımcı ilişkilerine görev düştüğünü belirtti.

Garanti BBVA Yönetim Kurulu Üyesi & CEO'su Recep Baştuğ ise BBVA'nın 8,5 milyar EUR tutarında doğrudan yatırım ile bankadaki sahiplik oranını %87 seviyelerine çıkarttığı 2022 Nisan ayına kadar borsanın en büyük işlem hacminin sahip hissesi olduklarını ifade etti.  8,5 milyonu bulan ve yarısı son 9 ay içinde gelen yerli yatırımcıyı analiz ederken dikkatli olunmasını gerektiğini vurguladı. Bu yatırımcı kitlesini finansal okur yazarlığı yüksek ve uzun vadede kalıcı bulmadığını bu sebeple de bankalar olarak bu tip yatırımcıları, kolektif yatırım aracı olan fonlara yönlendirme noktasında kendilerine görev düştüğünü ekledi.

“Yabancı yatırımcı dönüşü pozitife döndü. Uzun süredir ellerindeki parayı Türkiye'ye getirmenin yolunu arıyorlardı ve artık buldular.” diye sözlerine devam etti. 

“Yatırımcı ilişkileri ekipleri son dönemde çok zor bir işi başardı. Hem şirketin hem de ülkenin hikayesini anlattı. Kurumsal yatırımcı her soruyu sorabiliyor ve yatırımcı ilişkileri ben CEO olarak ne biliyorsam onlar da onu biliyor. “diyerek sözlerini tamamladı.

Teknosa CEO'su Sitare Sezgin ise görüşlerini şöyle dile getirdi: “Perakende sektöründe, tüketiciyi pandemi ve sonrası olarak ele alıyoruz. Özellikle pandemi sonrası değişen alışveriş alışkanlıklarıyla yükseliş gösteren e-ticaret sektöründe güçlü bir dijital deneyim yaşatmayı önemsiyoruz.”

Sitare Hanım, Teknosa'yı fiziksel varlığı olan dijital bir platforma dönüştürme vizyonuyla, fijital perakendeci olma yolculuklarından bahsetti. Satış kanallarından gelen büyük veri havuzunun detaylı ve matematiksel modellerle analiz edilmesinin ön planda tutulduğunu anlattı. E-ticaret sektöründe, güçlü bir dijital deneyim yaşatmak üzere yapay zeka ve veri analitiğini kullanırken; başarının sadece finansal metrik olarak değil, sürdürülebilirlik ve öngörülebilirlik boyutlarıyla da ölçüldüğünü ifade etti.

“Yatırımcı ilişkilerinin rolü uzun vadeli yatırımcıyı çekmek ve tutabilmek. Yatırımcı ilişkilerinden beklentim şirket stratejisini ve hikayesini çok iyi anlayan ve anlatan proaktif ekipler olmaları.” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Ödül Töreni (Institutional Investor iş birliği ile)

TÜYİD Zirvesinde her yıl olduğu gibi, Institutional Investor Research tarafından belirlenen Yatırımcı İlişkileri alanında en iyi uygulamaları sergileyen şirketler ve yöneticilerine Yatırımcı İlişkileri Ödülleri takdim edildi.

Eylül ayında açıklanan EMEA Bölgesi Grand Prix ödüllerinde yer alan 3 Türk şirketi duyuruldu;

Large Cap'de En İyi Şirket: Koç Holding A.Ş.

Small ve Mid Cap'de En İyi Şirket: MLP Sağlık Hizmetleri A.Ş.

En İyi Yatırımcı İlişkileri Takımı: Sabancı Holding A.Ş.

Ayrıca iyi uygulamaları öne çıkarmak amacıyla, BIST 30 ve BIST TUM şirketleri içerisinde "Yatırımcı İlişkileri Programı" kategorisinde ilk 10'a giren şirketlerin isimleri duyuruldu;

BIST 30 şirketleri:

Sabancı Holding, Koç Holding A.Ş., TÜPRAŞ, Petkim, Akbank, Yapı Kredi, BİM Birleşik Mağazalar A.Ş, Garanti BBVA, Türk Hava Yolları, Şişecam

BIST 100 şirketleri:

MLP Sağlık Hizmetleri, Coca-Cola CCI, Anadolu Efes, Mavi, Türk Telekom, Türk Traktör, Migros Ticaret A.Ş., Anadolu Grubu, Vestel, Vakıf Bank

Son olarak Institutional Investor Research Anketi sonuçları ile belirlenen bu yılın en iyilerine ödülleri sahnede Amani Korayeim tarafından verildi:

BIST 30;

En İyi Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi: Kerem Tezcan

En İyi Yatırımcı İlişkileri Programı: Sabancı Holding

En İyi CFO: Orhun Köstem

En İyi CEO: Cenk Alper

BIST TÜM;

En İyi Yatırımcı İlişkileri Yöneticisi: Deniz Can Yücel

En İyi Yatırımcı İlişkileri Programı: MLP Sağlık Hizmetleri

En İyi CFO: Burcu Öztürk

En İyi CEO: Muharrem Usta

 

Oturum 2: Dönüşen Sürdürülebilirlik Standartları

Oturum 2'i izlemek için görsele tıklayınız.

Birinci oturumun tamamlanmasının ardından Aslı Selçuk Danışmanlık, Kurucu CEO'su ve TÜYİD Yönetim Kurulu Üyesi Aslı Selçuk moderatörlüğündeki Zirve'nin “Dönüşen Sürdürülebilirlik Standartları” başlıklı oturumunda; UN Principles for Responsible Investment (PRI), Kıdemli Yatırım Müdürü Marika Brewitz, S&P Global Market Intelligence, İhraççı Çözüm Satışları İcra Direktörü Patrick Tobias ve IFRS Foundation, Pazar Etkileşim Elçisi Simon Messenger panelist olarak yer aldılar.

UN Principles for Responsible Investment (PRI), Kıdemli Yatırım Müdürü Marika Brewitz şöyle konuştu: “Politikalar ve mevzuatlarda, ESG ve sürdürülebilirlik yolculuğunun başındayız. Çok fazla dış etken ve değişim söz konusu görünüyor, dolayısıyla politikalar da tekrar şekillenecek.” ifadelerini kullandı.

Marika konuşmasında “PRI imzacısı 5.300 yatırımcının olduğunu aktararak; ESG konusundaki 3 önemli trende değindi ve ilk trendi ESG tanımlamalarına odaklanmak olarak belirtti. İkinci trend olarak şirketlerin ESG ve iklim senaryo analizi alanında neler yaptıklarını net bir şekilde ifade etmeleri gerekliliğinden bahsetti.  “Yönetim kurulu, ESG risklerini aktif olarak izlemek ve yönetmek için gerekli ESG bilgisine sahip mi?'” sorusunu vurguladı. Son trend olarak, ESG'nin tek başına bir risk yönetim stratejisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini aktardı.

“Sürdürülebilirlik raporlamalarında AB'de ana düzenleme SFDR'dir” diyerek; “AB'de fonunuzu sürdürülebilir olarak pazarlamak istiyorsanız, fonunuzda yer alan şirketler bir sürdürülebilirlik hedefine katkıda bulunmalı, önemli bir zarar vermemeli ve iyi uygulama yapan diğer şirketleri takip etmeli. Şirket tarafından alınacak bilgilerde ise CSRD'ye bakılacaktır. CS3D için devam eden müzakere süreçlerinin tamamlanarak yürürlüğe girmesiyle, AB'de faaliyet gösteren şirketlerin CS3D'ye uyması gerekecek.” hatırlatmasında bulundu.

 

S&P Global Market Intelligence, İhraççı Çözüm Satışları İcra Direktörü Patrick Tobias ise konuşmasında “Birçok sürdürülebilirlik standardının olmasının kafa karıştırıcı olabildiğini, karşılaştırılabilir veri elde etmek amacıyla S&P Global olarak anket katılımı ya da halka açık verileri toplayarak iki yol izlediklerini” aktardı.

“'Sürdürülebilirlikte bildirmeniz gereken şey nedir?' sorusu kadar önemli olan bir diğer konu, verileri toplamak ve sonuç üretmek için sağlam prosedürlere sahip olmak ve kesintisiz takip sağlamak.” ifadelerini kullandı.

CSRD'nin önümüzdeki dönemde artacak önemini vurgulayarak, bu konuda çalışacak bilgili ve yetkin insan kaynağındaki sıkıntıdan ve bunun geliştirilmesi gerekliliğinden bahsetti.

IFRS Foundation, Pazar Etkileşim Elçisi Simon Messenger ise şöyle konuştu: “Şu anda veri çok daha önemli ve özellikle 2025'te daha da önemli olacak. 5-6 yıl önce daha az kabul gören sürdürülebilirlik yöneticileri artık finans ekibine dahil oldular. Bu da şirketlerin sürdürülebilirliği iş modellerine entegre ettiğini ve stratejik bir noktaya dönüştürdükleri anlamına geliyor.”

Simon ‘ISSB standartları nelerdir ve nasıl uyum sağlanır?' sorusuna değindi. “Küresel olarak ülkeler arasında ve karşılaştırılabilir düzeyde bilgi açıklamanın sağlam bir yolu olarak ISSB standartları kabul ediliyor. ISSB olarak düzenlenen gönüllü standartlar ile şirketler tarafından açıklanan bilgilerin, yatırımcılar nezdinde kolay anlaşılabilir ve kazanç sağlayabilir olmasını hedefliyoruz” diye ekledi.

 
Özel Konuşmacı – Bager AKBAY

Yatırımcı ilişkilerinde gelecek trendlerinin ele alındığı Zirve'de sanatçı, tasarımcı ve eğitmen Bager Akbay da özel konuşmasıyla yer aldı. Şişecam iş birliğiyle yapay zekâ teknolojisini kullanarak, “Atatürk'ün En Sevdiği Şarkılar” projesini hayata geçiren Akbay, “Artık ‘haritasız' yani sürekli değişen bir yarından bahsetmek mümkün. Sanat dünyası, iş dünyasından daha fazla yeni alanlar deneme fırsatına sahip. Bu sebeple iş dünyası, bulunduğu alanı geliştirecek fikirlere ihtiyacı olduğunda, teknolojiden ve sanattan faydalanıyor” dedi.

  

Oturum 3: Dijital Yatırımcı İlişkileri

Oturum 3'ü izlemek için görsele tıklayınız.

Zirve'nin öğleden sonraki bölümünde Galata Wind, Yatırımcı İlişkileri ve Sürdürülebilirlik Direktörü ve TÜYİD Yönetim Kurulu Üyesi Müge Yücel, ‘Dijital Yatırımcı İlişkileri' başlıklı oturumun moderatörlüğünü yaptı. Oturumda, BNY Mellon, Yatırımcı Çözümleri & EMEA Yatırımcı İlişkileri Danışmanlığı Müdürü Laura Riley, Closir, Kurucu Ortağı Michael Chojnacki ve wtv, CEO'su James Brown konuşmacı konuk olarak yer aldılar.

BNY Mellon, Yatırımcı Çözümleri & EMEA Yatırımcı İlişkileri Danışmanlığı Müdürü Laura Riley  “Yapay zekâ ve dijitalleşme, iş akışına ve yönetim takımlarına katkı sunuyor. Çünkü yapay zekânın büyük miktarda bilgiyi analiz etme yeteneği var. Öngörüsel analizleri ve hızıyla yapay zekâ; yeni yatırımcılar ve hissedarların bulunmasına, hepsinden önce yatırımcı ilişkilerinin geliştirilmesine katkı sunuyor.”

Closir, Kurucu Ortağı Michael Chojnacki, Dünya çapında 45 bin şirketin halka arz edildiğini, önümüzdeki dönemde de halka arz süreçlerine yoğun ilgi olacağını belirterek başladığı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Halka arz süreçleri değişen piyasalarda rekabet etmeyi de temsil ediyor. Piyasa değişkenliği, yeni standartlar, yeni regülasyonlar sonucunda şirketlerimizde sürekli bir evrim söz konusu. Bu yüzden yatırımcılarla doğrudan ilişki kurmak, hikâyemizi anlatmak çok kıymetli. Teknoloji sayesinde geçmiş dönemden daha fazla yatırımcılarımızla doğrudan iletişim kurabilme yetisine sahibiz. Eğilimler, önümüzdeki yıllarda da değişim göstermeye devam edecek.”

wtv, CEO'su James Brown görüşlerini şöyle dile getirdi: “Yapay zekâ ‘sihirli' bir kombinasyona sahip. Şirketlerin iş akışında, yapay zekânın kullanılması kaçınılmaz hâle geldi. İş akışına pratiklik kazandıran ve son derece yalın çözümlerle zaman ve finansal tasarruf sağlayan teknolojiler; şirketlerin yatırımcı iletişimlerine de katma değer sağlıyor.”

Oturum 4: Dönüşen Yatırımcı Profili

Oturum 4'ü izlemek için görsele tıklayınız.

Sabancı Holding Yatırımcı İlişkileri Direktörü ve TÜYİD Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Tezcan moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Dönüşen Yatırımcı Profili' başlıklı son oturumun konuşmacıları ise şu isimlerdi: ICBC Yatırım Araştırma Direktörü Burak İşyar, İstanbul Portföy Fon Yöneticisi Ebru Göktan,  S&P Global Market Intelligence, Pay Sahipliği Direktörü Frederik Frank ve Tera Yatırım Kurumsal Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülhan Ovalıoğlu.

ICBC Yatırım, Araştırma Direktörü Burak İşyar şu açıklamalarda bulundu: “Araştırma tarafında kapsamda azalma gözlemliyoruz, yurt dışındaki yabancı bankalarda Türkiye ile ilgilenenler sayıca az ya da deneyim ve bilgileri yeterli değil. Piyasa bakış açısı kısa vadeye inince, uzun şirket raporları yerine sosyal medyadan çok da analitik olmayan görüşleri almak tercih edilebiliyor. Türkiye'nin MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksindeki ağırlığı seçim öncesi Nisan ayında dibi gördüğü %0,3'ten, seçim sonrası uygulanan politikalarla Eylül itibarıyla %0,8'e gelmiş görünüyor. Bu ileriye dönük artışında da göstergesi.”

İstanbul Portföy Fon Yöneticisi Ebru Göktan, “Dünyanın en büyük varlık fonlarından birinin Türkiye kolu olarak, uzun zamandır potansiyel ve dinamizmine inandığımız Türkiye'deyiz. Türk şirketlerinin manevra kabiliyetinin çok yüksek olduğuna inanıyoruz. İstikrar ve öngörü arttıkça, uzun vadeli fon varlığımızı artırmak istiyoruz. Makro ekonomik verilerde görünürlüğe ihtiyaç var. Son 3 senede halka arzlarla 140 yeni şirket gelmiş durumda ve bu şirketler bizim gibi fonların getiri için benchmark aldığı endekslere yüksek performanslarıyla ekleniyorlar. Halka arzlarda yüksek talep sebebiyle limitli alım yapılabildiği ve bu şirketlerin değerlemelerinde gerçekleşen yüksek getiriyi ‘rasyonel' verilerle açıklayamadığımızdan, yabancı fonlar olarak resmin dışında kalıyoruz.” dedi.

Oturumun bir diğer konuşmacısı S&P Global Market Intelligence, Pay Sahipliği Direktörü Frederik Frank ise şöyle konuştu: “Piyasa performanslarını incelediğimizde, Türkiye ‘gelişmekte olan' pazarların hepsinden daha hızlı bir gelişme gösteriyor. Özellikle borsada aktif yatırımcı ilgisinin ve piyasaya dönme eğiliminin devam ettiğini söyleyebiliriz.”

Tera Yatırım, Kurumsal Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Gülhan Ovalıoğlu ise şu hususlara değindi “Fiyat görünümlerine yansıması zaman alacaksa da özellikle önümüzdeki yıl, yabancı yatırımcıların ülkemize yatırım ilgisinin artacağını düşünüyoruz. Özellikle yabancı yatırımcı açısından, en kötüyü geride bıraktığımızı düşünüyor ve geleceğe olumlu bakıyoruz. 2024 yılının halka arzlarını etkileyebilecek 2 etken öngörüyoruz; SPK'nın halka arz kriterlerinde yeniden değerlemeye gitmesi ve enflasyon muhasebesi etkileri. Yılın ikinci yarısından sonra halka arzlarda bir durulma beklenebilir. High Frequency Trading (HFT) işlemlerinin etkisinin, yabancı kurumsal ilgisinin dönmesiyle azalması beklenebilir.”

 

TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi'ni Destekleyen Sponsorlarımıza Teşekkür Ederiz.

 

 

Detaylı Programa buradan ulaşabilirsiniz.

Click for program.

Outlook takvimine ekle